Bu sabah halsiz, yorgun hissederek uyandım. “Uyumaya devam et” desemde kendi kendime, bugünün haftasonu olmadığı ve işe gitmem gerekliliği var. Yatağımdan kalktığım zaman, yastığım ve yorganım çok sevimli göründü birden gözüme. Tabi hemen uzaklaştım oradan. Vücudumun vermiş olduğu hissiyat tanıdık geldi. Hani grip öncesi hissedersiniz ya, işte ondan. Grip kapıyı çalmayı geçmiş, en sevdiğim koltuğa yerleşmiş, şömineyi yakmış bile. Vücudumda hafif ateş var. Yüzümü yıkarken “C vitamini al “ diyen iç sesime cevap olarak, “daha önce aklın neredeydi” dedim. İç savaşa gerek yok. Barış her zaman kazanır. Sevdiğim koltuğu geri kazanmak için ilaç takviyesi lazım elbet. Ama bugün işler yoğun. En azından bugünü kurtarmam lazım. Elbette herkesin bildiği grip ile mücadele yöntemleri vardır. Fakat öyle yada böyle yedi gün bu hastalık, evimizde misafir edeceğiz, kaçarı yok. Önemli olan ise bizi en az rahatsız edecek şekilde misafir etmek. Bunun için uyg...